-

               
  v   Şiir Defteri
  v   Klipler/Videolar
  v   Resimler
  v   Müzik/MP3
  v   Yemek Tarifleri

Kullanıcı : Şifre : Güvenlik :162317 Hatırla : Gizli :

  Oltulu - Sınırsız Bilgi Paylaşım Platformu Forum || HER TELDEN YAZILAR
   Ülkemiz... Kuşlarımız...

Oltulu
[Genel sorumlu]



Mesaj sayısı : 208
Giriş sayısı : 1339
Konu puanı : 0  Toplam P : 4
Konuya Puan ver
Üye bilgileri

Kuşlar aleminde bulunan yaklaşık 8 bin ayrı kuş türünün 500'ü Avrupa’da yaşarken Türkiye’de en az 450 ayrı cinse rastlanıyor. Üstelik de Türkiye’nin kuşları hem Avrupa, hem de Asya’ya ait! Yani Türkiye gerçekten bir kuş cenneti…

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Türkiye’nin Kuş Cennetleri

Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi’nin Kuş Cennetleri’nin saptanmasına yönelik yaptığı çalışmalarda ülkemizde 70 kuş cennetinin varlığı saptanmış. Özellikle 15'inin acilen koruma altına alınması gereken cennetleri bekleyen en büyük tehlikeler arasında ise kontrolsüz ve usulsüz avcılık, yapılaşma, sazlık ve sulak alanların işgali, sulak bölgelerde ki aşırı su kullanımı ile ortaya çıkan kuraklık, yangınlar, kalabalık ve gürültülü ortamlar sayılıyor.

Kuşların kendini güvenli hissettikleri bölgelerde üremeleri, kuluçkaya yatmaları, nerede ne kadar kalıp, nerede beslendikleri incelendiğinde nesilleri tükenmekte olan balık kartalı, tepeli leylek, kara leylek, turna, cüce karabatak gibi birçok türde azalma kaydediliyor. Özellikle zirai mücadeleler için yapılan ilaçlama, sulara karışan sanayi atıklar, birçok canlı türünü olduğu gibi kuşları da olumsuz etkiliyor.

Kuğular genellikle Çeşme Alaçatı Haliç, Adapazarı Poyrazlar Gölü, Pınarhisar İğne Ada ve Lagün Göllerinde görülüyor. Karadeniz Saroz sahillerinde bıldırcın, İstanbul Terkos Gölü’nde yaban ördekleri ve sakarmekelere rastlanıyor. Özellikle İstanbul boğazında oluşan klimatik havayı kullanan geniş kanatlı yırtıcı kuşlar, leylekler ve çeşitli göçmen kuşlar, Çamlıca Tepesi’nden kendilerini izleyen kuş gözlemcilerine muhteşem bir ziyafet çekiyor.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Angut ve Kelaynak Tek Eşli Yaşıyor

Kuşları inceleyenler ilginç özelliklerini de keşfediyorlar. Türkiye’de yaşayan en uzun boylu kuş Flamingo, en küçük olanı Çalıkuşu olurken, Angut ve Kelaynak tek eşli yaşam şekilleri ile dikkat çekiyor. Guguk kuşu başka tür kuşların yuvalarına yumurtladığı için doğan yavrulara da o yuvanın sahibi kuşlar bakıyor. Yaban kazları yavrularını aylarca gözetleyerek iyi bir ana baba örneği veriyor. Kimi kuşlar uçma, kimi koşma, kimi de dalmada ustalaşıyor. Yuva yapmayanlar bazı su kuşları ise yumurtalarını kumsallara, çakıllara bırakıyorlar.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

En ünlüsü Manyas Ama…

Ülkemizdeki kuş cennetleri içinde ilk akla gelenler Manyas Kuş Cenneti, İzmir Çamaltı Tuzlası, Kayseri Develi Ovası’nda yer alan Sultansazlığı Yay Gölü, Beypazarı yakınlarında Nallıhan Kuş Cenneti, Kızılırmak Deltası Bafa Gölü, Sinop’un Sarıkum Gölü, Nemrut Krater gölü, Silifke Göksu Deltası, Kelaynakların doğumhanesi olarak bilinen Urfa Birecik Fırat Vadisi sayılabilir. Ancak, Bursa yakınlarındaki Uluabat Gölü, Bilecik Söğüt’teki Gölcük, Milas Bafa Gölü, Kıyıkışlacık, Muğla-Aydın Çine Çayı Vadisi, Köyceğiz Dalyan sazlıkları çevresi, Foça Orak Adası, Siren Kayaları tepeleri, İzmir Gölcük, Antalya Belek, Amasya, Kırıkkale, Kapukaya Baraj Gölü, Edirne Meriç, Enez gibi daha birçok sulak alanda ender görülen kuş türlerine rastlanmakta mümkün.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Manyas Kuş Cenneti

Gölün yapısı ve özelliği nedeniyle birçok zoolojist için eşi bulunmaz bir laboratuar. Marmara Bölgesi’nin tektonik çukurlaşma alanları içinde yer alan Manyas Gölü güneyden gelen Kocaçayla beslenen ve kuzeydoğudaki “Kuş Cennet” ile Türk turizmine önemli katkı sağlayan bir göl. Ağaçlık ve sazlık bölümde mart ayı başından itibaren gelen kuşların kuluçkaya yattığı göl, 1938 yılında İstanbul Üniversitesi’nden Zoolog Prof. Dr. C. Kosswing tarafından keşfedildi. O tarihten beri devamlı kontrol altında tutulan bölge, önce kuş cenneti sonra da milli park ilan edildi. Mart ayında gölün Kuzeydoğu ucunda kuluçkaya yatan kuşlar, ağaçların gövdelerini saran sular nedeniyle yüksek dallarda kendilerini güvende hissederek yavrular. Mayıs ayında yumurtadan çıkan yavrular; Temmuz’da uçmaya başlar Mart-Temmuz, Eylül-Ekim kuş gözlemek için ideal dönemlerdir. O dönemlerde 200’ü aşkın kuş türünü izlemek mümkündür. Kuş Gözetleme Kulesi’nden ilkbaharda Karabatak, Beyaz pelikan, kaşıkçı kuşları, saz bülbülleri, çulha kuşu, bakır kargası; Kış aylarında ise en çok ördekler izlenebiliyor. Bölgenin bir özelliği de Manyas’ta kuluçkaya yatmış kuşların beslenmesini bir başka sulak alan olan Uluabat Gölü’nden sağlamasıdır. Göçmen kuşların, Manyas Kuş Cenneti’ne gitmeden önce mola verip dinlenme amaçlı olarak da kullandığı Uluabat Gölü ne denli iyi korunursa, Manyas Kuş Cenneti’nin zenginliği o derece artıyor. Manyas, Dalyan, Uluabat üçgeni içinde dolaşan kuşların yanı sıra gölün sahilinde Mustafa Bilgiç’in çiftliğinde de birçok kuşu canlı olarak görmek mümkün. Turistik tesislere verilmek üzere tavus kuşu yetiştirme çiftliği olarak ta ünlenen kuş cenneti turistlerin de gözde mekanlarından sayılıyor. Avrupalı uzmanların A sınıfı diplomayla ödüllendirdiği kuş cenneti Manyas, Evliya Çelebi’nin gezi notlarında ise şöyle yer alıyor: ” suyu hayat vericidir. Vahşi kuşlarla doludur. Her gece kaz ve kuğu sesinden, kanat şakırtısından Manyas sahrası titrer.”

Evliye Çelebi, ünlü Seyahatname’sinde Kuş Gölü ile Kuş Cenneti’ni şöyle anlatmaktadır. “İlyaspınardan doğan Türkmenler buraya Manyas derler. O kadar derin değil suyu ab-ı hayata benzer içinde alabalık, turna balığı çeşit çeşit nefis balık avlanır. Devlete vergi ödeyen avcıları vardır. Öyle herkez zevk için balık avlayamaz. Kışın bu göl, kaz, kuğu, karabatak, yeşilbaş, martı kuşu ve diğer güzel kuşlarla dolar. Her gece kaz ve kuğu sesinden kanat şakırtısından Manyas sahası titrer. Sakakuşu ve diğer güzel kuşlarla dolar. Bu kuşların avcılarıda devlete vergi verirler. Birde bu gölde bir çeşit pamuğa benzer kav biterki su içinden çıkarıp çakmak taşı üzerine koyarak çakmak ile vursan, derhal ateş alır. Ve her şeyde kullanılır. Ama adı geçen kavın kurutup da çaksan yanmaz. Her tarafta meşhur bir kavdır. Bu Manyas gölünün kenarların da yüksek sazlar yetişir. Bu göl etrafındaki halk o sazları mevsiminde koparıp, terbiye ettikten sonra renk renk hasır seccadeler, minderler ve döşemeler dokurlar ki insan hayran olur.”

Manyas İlçesindeki en büyük turizm potansiyeli Manyas kuş cenneti ve Milli Parkıdır. Avrupa konseyince A sınıfı diploma ile ödüllendirilen Milli Park, bu özelliği ile en çok ziyaretçi çeken milli parklardan biridir. Eski adı Aphmitis Limne olan Kuş Gölü kıyılarında yer alan milli park bu gölün kuzeydoğusunda yer almaktadır. Kuşcenneti’nin “Milli Park” olarak ayrılmasının tek nedeni, barındırdığı kuş topluluklarıdır. Kuşcenneti ülkemizdeki milli parklar içinde en küçük olanıdır. Küçüklüğüne rağmen, Kuşcenneti en çok ziyaretçi çeken milli parklarımızdan biridir.

Manyas Kuş Cennetinin Coğrafi Koordinatları 40¨ 10’N - 28¨ 00’E şeklindedir. M.Ö. 547-335 yıllarında Daskileon satraplığı tarafından özel bir saha olarak ayrılan Kuş Cenneti ile ilgili o yıllarda yapılan envanter çalışmaları Ege Üniversitesi’nin kazılarında ortaya çıkmaktadır. Kuş cennetine Bandırma-Balıkesir karayolunda Bandırma’dan itibaren 15km. Kilometresinden güneye sapan 3 km’lik bir yolla ulaşır. Kuş gölü 1 Nisan 1938 tarihinde Prof. Dr. Curt Kosewing ve eşi tarafından bulunmuştur ve buraya “Kuş Cenneti” adı verilmiştir.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

2. Dünya Savaşı yıllarında, 1936’da Braunschwig Teknik Üniversitesinde Genetik Profesörü ve Doğa Bilimleri Müzesi yöneticisiyken ülkemize savaşın dehşetinden kaçarak gelen Prof.Curt Kosewig, 1937 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Kürsüsü Başkanı oldu. 1938 yılında Kuş Gölü ve eski Sığırcı Köyü çevresinde incelemelerde bulunan Prof. Kosewig ve eşi Leonorre Kosewig, bir anlamda Kuş Gölü ve Kuş Cennetini keşfederek, Cennetin milli bir park alanı haline getirilmesinin öncülüğünü üstlendi. Prof. Kosewig ve eşinin, Cennetin, gerçek anlamda doğal bir Cennet olduğunu ilgili makamlara kabul ettirmesi de kolay olmadı. 1938 yılından 1959 yılına kadar şahsi gayretleriyle ve özverisiyle koruduğu Kuş Cenneti ancak 1959 yılında Milli Park olarak kabul edilebildi. 1 Nisan 1938 tarihinde göle balık tutmaya giden Prof. Kosewig’in rastlantıyla farkına vardığı Cennet ve daha sonra Cennetin Cennetliğinin kabulüyle uluslararası tanıtımına da ağırlık veren Prof. Kosewig, uluslararası ornitologların ilgisi Cennete çekmeyi başarırken, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji ve Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsünün 1952 yılında Kuş Cennetinde bir istasyon kurmasını ve bu yöreyi korumak üzere bir istasyon bekçisinin görevlendirilmesini de sağladı. İstasyon bekçisinin maaşını dahi Prof. Kosewig’in uzun bir süre şahsen ödediği ve yörede avcılık yapanların doğal ortamı bozmamaları için verdiği mücadele halen yörede anlatılmaktadır. 1959 yılında Milli Park statüsüne alınan Manyas Kuşcenneti Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlanmış ve bundan sonra gerçekleştirilen etkili koruma ile daha da gelişmiştir. Buradaki kuş topluluklarında önemli artışlar olmuştur. Bunun sonucunda da, yapılan başvuru üzerine Avrupa Konseyi tarafından 1976 yılında “A Sınıfı” diploma ile ödüllendirilmiştir. İyi korunan doğa parçalarına verilen A Sınıfı diploması, daha sonra 1981, 1986, 1991 ve 1996 yıllarında yenilenmiştir. Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı 1981 yılında doğal sit alanı ilan edilmiş ve koruma imar planı yapılmıştır.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Kuşcenneti’nde 1975 Haziranına kadar 238 kuş türünün varlığı tespit edilmiştir. Daha sonra çeşitli zamanlarda yapılan sayımlar sonucunda bu rakam 255’e çıkmıştır. Kuş türlerinden 66 tanesi Milli Park’ta düzenli olarak her yıl kuluçka topluluğuna katılmaktadır. Geri kalanlar ise, göç sırasında Kuşcenneti’ne uğramaktadır. Kuşcenneti Milli Parkı, Marmara Bölgesi’nin ılıman iklimi içerisinde ve kıtalar arası göç yolları üzerinde kuşların vazgeçilmez uğrak yeridir. Kuşlar göç yerlerine gidiş ve dönüşlerinde Kuşcenneti’ne misafir olur, dinlenir, karınlarını doyurarak yollarına devam ederler. Kuşcenneti’nde konaklama zamanları türlerine göre bir saatle bir ay arasında değişmektedir. Bir yılda Kuşcenneti’ne gelen kuş sayısının 2-3 milyon kadar olduğu tahmin edilmektedir. Kuşcenneti Milli Parkı’nda, tanıtım vitrinlerinin yer aldığı bir müze bulunmaktadır. Parkı her yıl ortalama 67 ayrı ülkeden 80 bin kişi ziyaret etmektedir. Kuş cennetinde canlı organizmalar ile doğa parçası bir eko sistemin bir parçasıdır. Burada canlı ve cansız varlıklar bir uyum içindedir. Kuşkusuz bütün bu unsurları birleştiren, bütünleyen gölün ılık sularıdır. Sular kışın yükselip, yazları geri çekilir. Bu ritmik düzen yuva zamanında ağaçların altında su bulunması gerektiğini yerine getirerek kuşların yuva yapmaları sağlanmaktadır.

Kuş cenneti Milli Parkı bitki ve hayvan topluluğu açısından Kuş Gölünün en yoğun yeridir. Burada yetişen başlıca ağaçlar; söğüt ve ılgındır. Bu ağaçlar gölün güney ve doğu kıyılarında yer alır. Saz, kamış, kafa otu ve kandıra gölün bütün kıyılarında bulunur. Çevrede sulak çayırlarda yüzlerce çeşit çiçekli otlar mevcuttur. Hayvan topluluğu açısından tatlı su ıstakozu, yeşil kurbağa, sıçrayıcı kurbağa ve ağaç kurbağası sürekli mevcuttur. Gölde 20 türden fazla balık yaşamaktadır. Başlıcaları sazan, yayın, turna, kefal vb.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Manyas İlçesi Kuş Cenneti Milli Parkı’na ismini vermesine rağmen bu potansiyelden yararlanamamaktadır. Parka yakınlığı nedeniyle Bandırma ilçesi bu açıdan şanslı olmaktadır. Ancak Manyas Belediyesi Ergili köyü yakınlarında (Daskyleon) antik kentinin yanında Kara Dere’nin göle döküldüğü yer arasında kalan 650 dönümlük alan kuş cenneti olarak düzenlenecektir. Alan D.S.İ. den kiralanmış olup, ağaçlandırma çalışmalarına başlamıştır. Manyas Kuşcenneti Milli Parkı’nın geniş kitlelere tanıtımının yapılabilmesi ve çevre kirliliği nedeniyle karşı karşıya kaldığı tehlikelere kamuoyunun dikkatini çekebilmesi amacıyla, 1987 yılından bu yana her yıl Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali adıyla bir festival düzenlenmektedir. Mayıs ayında kuşlar korosunu dinleyebilirsiniz.

Gölde tombul pelikanlar, boz martılar eşlerine yuva yapan kılıbık çulha kuşları, prenses edalı beyaz balıkçıllar mevsimin ilk göçmen kuşlarından sayılıyor. Balıkçıl ve kaşıkçı kuşları, çeltikçi, saz bülbülleri, yaz boyu sürecek konserlerine bu gölde devam ederken, seromoniye mayıs ayında yavrular da katılıyor ve Manyas inanılmaz bir “kuş korosu” na sahne oluyor. Sonbahar’da güneye göç eden leylekler gölün batı kıyılarında soluklanırken, tercihi kış olan pelikanlar, yaban kazları, tahtalı güvercinler ve kuğular ancak uzaktan görülebiliyor. Son kafile olarak turnalar da geçip giderken cennet, artık su tavukları ve sakar mekelerine kalıyor. Gün batımın da bulutlar halinde ördek sürüleri, geceleri ise cüce baykuşun kısık sesli ıslıkları duyulur.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Sultansazlığı

Kayseri’nin Develi Ovası’nda yer alan Sultansazlığı Gölü’nde 252 çeşit kuş yaşadığını belirten uzmanlar, kuş sayısının da 400 bin olduğunu söylüyorlar. Angutların ilk sırayı aldığı Sultansazlığı, 20 bine yakın flamingoyu ağırlıyor. Kapadokya’nın Sultansazlığı’na çok yakın oluşu nedeniyle göl, turistlerin akınına uğruyor ve tek kürekli sallarla sazlar arasında gezi yapmalarına imkan veriyor.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

İzmir Çamlatı Tuzlası

Dünyada sahip olduğu doğal şartlar nedeniyle, kuş türleri açısından eşi bulunmayan İzmir Çamaltı Tuzlası da bir dönem yok olma tehlikesi atlatmıştı. 190 kuş çeşidini barındıran Çamaltı Tuzlası’nda gruplar halinde toplanan flamingolar farklı yuva mimarileriyle dikkat çekiyorlar. Kıyıya yakın uçan yalı çapkını deniz dibini iyi görüşü ile tanınıyor. Dalgıç kuşların en ustası, en hızlısı Bahri; en geveze kuşlardan olan deniz kırlangıçları da yörenin sakinleri arasında sayılıyor.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Nallıhan Kuş Cenneti

Bozkur alanlara hayat veren Kızılırmak ve Sakarya nehirleri tarih boyunca çevreleri kuş cennetlerine de hayat vermiş. Ankara-İstanbul-Bolu-Eskişehir dörtgeni arasında yer alan ve 150'yi aşkın kuş türünü barındıran “Nallıhan Kuş Cenneti” 1994 yılında Milli parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Bir gözlem terası da bulunan cennette; piknik yapılabilir, göl kenarında şahin, doğan, kartal, turna, keklik, çulluk, bıldırcın, kaz, kılkuyruk, yeşilbaşı, karabatak, su tavuğu gibi kuşları görebilirsiniz.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Bafa Gölü

16 bin hektar alanındaki orman ve göllerin ile kuşların önemli sığınma yeri, sulak alanı Bafa Balık Gölleri’nde yaşayan kuş türü sayısını da uzmanlar 260 olarak belirtiyor. Kuş bilimi ve eğitimi açısından oldukça önemli olan yörede dünyada sayıları azalan tepeli pelikan, deniz kartalı, dilkuruk, dikkuyruk, sayıları tüm dünya popilasyonu açısından önemli rakamlara ulaşmış durumda.

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Göksu Deltası

Kışlama ve kuluçka alanı olarak Göksu Deltası’na gelen çok sayıda kuş türü yılın hemen her mevsiminde ilginç ve canlı bir peyzaj oluşturuyor. Yerli kuşların da barındığı deltada özellikle Akdeniz’de yalnızca belli bölgelerde rastlanan ve sayıları gittikçe azalan saz horozu, bölgenin simgesi olarak dikkati çekiyor. Göksu Deltası kış aylarında ve göç zamanında kuş nüfusu ve tür sayısı olarak 330'a yakın türe ev sahipliği yaparak Manyas ve Sultansazlığı kuş cennetlerinin önünde yer alıyor. Yerli yabancı birçok gezgin için ideal bir eko sistem olan delta, kuş gözlem ve foto safariler için son derece uygun bir ortam sunuyor. Kuş gözlemcileri için en ideal zaman göçün yoğun olarak yaşandığı nisan ve eylül ayları sabahın en erken saatleri…

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Kelaynakların Doğumevi Birecik

2000 yılı kasım ayı itibarı ile sayıları 42 olan kelaynaklara Birecik kelaynaklar istasyonunda özenle bakılıyor. Darıca, Bursa, Ankara, İzmir hayvanat bahçelerindeki örnekleriyle toplam sayısı 60'ı bulan kelaynakların dünyadaki tek üreme alanı Fırat Vadi’sindeki kayalıklar! En çok 3 yumurta yapan kelaynak, şubat, ağustos ayları arasında kayalıklardaki yuvalarından kuluçka dönemini tamamlayıp, 45-50 gün boyunca yavrularını göçe hazırlıyorlar. Göç yollarının kapanmaması için 5-10 kuşluk gruplarına göç izni verilen kelaynaklardan son 7 yıldır gittikleri Mısır-Nil vadisinden dönen olmamış. Dönen olmadıysa da Birecik Kelaynak Üreme İstasyonu görevlileri bu yıl da şubat ayında gelecek kuşlarının dönmelerini merakla bekliyorlar. Birecik’e her yıl dev kafeslerde yaşayan kelaynakları görmek için dünyanın çeşitli ülkelerinden otobüsler dolusu turist geliyor. Doğada yaşayan böcekler ile Birecik İstasyonu’nca sağlanan yağsız kıyma, et, tavuk yemi, havuç rendesi ve haşlanmış yumurta kabuğu ile beslenen kelaynaklar, tek eşli yaşamaları nedeniyle üremeleri çok yavaş oluyor. Bir zamanlar 21 tür kuş yaşayan Fırat Nehri’ndeki ada ise baraj yapımından sonra set haline geldiği için kuşları barındırmıyor artık. Kelaynaklar ise kafes kuşu olarak yaşamlarını devam ettiriyorlar.

Efteni Gölü Kuş Cenneti

Göl kelimenin tam anlamıyla bünyesinde 35'i kalıcı, toplam 150 çeşit kuşa ev sahipliği yapan bir kuş cenneti olarak anılıyor. Leylekler, yaban ördekleri, tepeli beyaz balıkçıllar, angıt, sakarmeke, kuğular, gölün gediklilerinden olup kolay görünenler arasında yer alıyorlar. Kuşların göç yollarında mola gölü olan Efteni su seviyesinin dışında nilüfer çiçekleriyle, sazlıklarıyla kuşları saklarken fotoğraf ve kuş gözlemcilerine kompozisyon oluşturuyor. Boz kaz, sakarca, yeşilbaş, fiyu, bekri, çıkrıkçın, kılkuyruk, kaşıkçın, Macar, elmabaş, pas baş, gri balıkçıl, turna, toy, mezgeldek, çulluk, karatavuk, kızkuşu, karabatak mevsiminde foto safarisi için uygun özellikler gösteriyor. Göl, su kuşları üretme ve koruma sahası olarak tescil edilmiş.

Zengin bir faunaya sahip ülkemizdeki bu eşi bulunmaz hazineyi kaybetmemek için kuş cennetlerini iyi tanıtmalı kuşların barındığı havzaların, sulak alanların korunmasına önem vermeliyiz. Kuş turizmine imrendirici turlar ve aktiviteler, çeşitli araç gereçlerle donatılmış gözlem istasyonları, kuş dünyasını tanıtan dokümanlar, hediyelik eşyalar; hiç kuşkusuz ülkemiz kuşlarının ve dolayısıyla kuş gözlem turlarının artmasına da neden olacaktır.


--------------------

 

       Aradığınız "BİLGİ" İse; Oltulu.com Size Yeter...

 

 

13.07.2010 10:16:11
                               Oy : 0-Puan : 0

     

Forum son 5 K. & Benzer K.
Açan
Forum istatistikleri
Forumdaki 1 Kategoride 3 Forum var, Bu forumlara açılan 206 Konuya 8 Cevap yazıldı..
Üye :  Konuk : 4 Toplam : 4 Rekor :
Aktif Üyeler  Aktif üye yok..
Genel Sorumlu - Yönetici - Forum Yöneticisi - Editör - VIP Üye
İyiki Doğdunuz Nice yıllara.. Bugün Doğan yok!

: 0,09